keep up with

  1. Fiil geri kalmamak, başbaşa gitmek, rekabet etmek,
    argo aşık atmak.
    She tried hard to keep up with the wealthy neighbors.
  2. Fiil haberdar/haberi olmak, günü gününe (olayları) izlemek.
    to keep up with the news. to keep up on current events.
enflasyona ayak uydurmak Fiil
teknolojideki gelişmeleri takip etmek Fiil
teknolojik gelişmeleri takip etmek Fiil
komşularla aşık atmak Fiil
(zengin komşularından vb.) aşağı kalmamak, onlarla aşık atmak, üstün görünmeye çalışmak, zayıf tarafını göstermemek. Fiil
zamana uymak Fiil
zamana ayak uydurmak Fiil
zamana ayak uydurmak / uymak. Fiil
biriyle gizlice yazışmak Fiil